20 Nisan 2007 Cuma

~Yelkenli Tekne Nasıl İlerler Ve Teorisi Nedir ?

Yelkenli teknelerin hareket edebilmeleri için GEREK ŞART uygun donanımlı bir tekne ve uygun rüzgardır.
Uygun tekne sözcüğü ile kastedilen; hidro-aero dinamisi düzgün, arması, donanımı, yelkenleri seyir amacına hizmet edecek biçimde tasarlanmış teknedir.Örneğin, salması olmayan veya uygun tasarlanmamış bir teknenin rüzgara yakın bir biçimde (± 450) gidebilmesi mümkün değildir. Böyle bir tekne ancak yanal ve arkadan gelen rüzgarlarla hareket edebilir, yani manevra yeteneğinden yoksundur.Bir an için iki parmağımızın arasında sıktığımız ıslak ve kaygan bir karpuz çekirdeğini düşünün. Basınç artınca çekirdek nasıl ileri doğru giderse, salmasına ve dümen paletine yaslanan bir tekne de aynı şekilde ileri doğru gidecektir.
YETER ŞART ; Yelken alanının arkasında oluşturulan alçak basınç, yani emiştir. Böyle bir alçak basıncın oluşturulamaması halinde, rüzgar ne kadar güçlü ve tekne ne kadar uygun olursa olsun istemli bir biçimde istenilen yöne ilerlenemez.

Rüzgar yönü, Pruva – Pupa hattında ise (Pruva sözcüğünün önce kullanılması pruvanın rüzgara yakın olmasındandır) yelkenler yapraklar, içine rüzgar dolamaz, dolayısıyla yelken arka alanında alçak basınç-emiş oluşamaz ve tekne ancak geriye Pupa istikametine doğru sürüklenir.
Aynı yönde, dar seyir (450-750) ile giden salma omurgalı,
rüzgar üstü ndeki biri bir diğerine yetişen, aralarındaki mesafe rüzgar yönünde 1 direk boyundan fazla olmayan, hatta rüzgar şiddetinden her ikisi de
baygın teknelerden, rüzgar üstündeki yetiştiği anda doğrulur ve yavaşlar. Çünkü yelkenin arkasındaki
Emiş konisi , yani alçak basınç bölgesi, rüzgar altındaki tekne tarafından kesilmiş ve önemli bir bölümü yok edilmiştir. Rüzgar altındaki tekne de, kaynak güç olan rüzgarı kesileceği için doğrulur ve yavaşlar.
Yelkenleri bir piramidin tabanı olarak düşünürsek, ağırlık merkezini kabaca kenar ortaylarının kesiştiği nokta olarak varsayabiliriz.

Bu noktadan tabana dik bir biçimde üç direk boyu ilerlersek piramidin tepesine erişiriz. Bu şekilde oluşturmuş olduğumuz bölgeye de genel geçerli tanımı ile “Emiş Konisi” deriz.

Kaynak: Denizce - Sayın Cpt. Haluk Işındağ

Hiç yorum yok: